top of page

 

GoGo Penguin, On The Go

GoGo Penguin, modern, ritmik, armonik ve melodik caz örnekleri sunan bir İngiliz caz üçlüsü. Üçlü, 30 Mart Çarşamba akşamı Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında Babylon Bomonti sahnesinde olacak.


Chris Illingworth, Nick Blacka ve Rob Turner'dan oluşan GoGo Penguin’in müziğinde, Brian Eno'dan Claude Debussy'ye, Massive Attack'tan Shostakovich'e, Aphex Twin’den EST’e uzanan geniş bir müzikal yelpazenin esintisi hissediliyor. Manchester'da küçük bir caz kulübünde ünlenen grup, 2012 yılında ilk albümleri “Fanfares”i yayınladıktan sonra sesini daha büyük kitlelere duyurdu. 2014 yılında çıkardıkları "v2.0" albümüyle adından söz ettiren üçlüyü, 2014 senesi Aralık ayında Salon İKSV sahnesinde dinlemiştik. 


Çoğunlukla piyanonun tuşlarında kaynak bulan minimalist melodileri, sürücü bas partisi eşliğinde güçlü, ayakları yere basan, elektronik görünümlü akustik ritimler üzerine inşa eden caz üçlüsü, trip hop, rock, klasik müzik, jazz türlerinden beslenerek ortaya çıkarttıkları özgün müziklerini oldukça başarılı performanslarla takipçilerine ulaştırıyor. Elektronik kokan akustik tınılarını bazen dingin ve minimalist ve bazen de cömert ve ifadeci tavırları ile yansıtıyorlar. 


Grubun kuruluş aşaması ve farklı tarzlarından grup üyeleri şöyle bahsediyor: “Birbirimizi çeşitli gruplardan tanıyorduk ve birbirimizi çalarken de izlemişliğimiz çok. İlk defa bir araya geldiğimizde, bir grup kurmayı düşünmemiştik. Sadece prova yapıyorduk. Sonra birisi bizi konsere çıkardı. Manchester’da küçük bir barda çaldık. Daha çok arkadaşlarımıza çalıyorduk önceleri. Sonra başkaları da dinlemeye geldi ve bize ‘ilginç bir tarzınız var’ demeye başladılar. Bizim müziğimizden bahsettikleri zaman, baktık ki herkes farklı bir şeyler bulmuş. Kimi Aphex Twin dedi, kimi EST dedi. Ama her zaman farklıydı söylenen. Hiç kimse aynı şeyi söylemedi. Herhalde bizim müziğe olan bu farklı yorumumuzu beğendiler.”


“Fanfares” ve “v2.0” albümleri ile GoGo Penguin, aslında elektronik müzikle haşır neşir olan genç bir kitlenin de caz müziğe geçiş yapabilecekleri bir köprü yaratıyor. Bir yandan hareketli, ritmik, zeki ve eklektik tarzlarıyla dans müziğine net göndermeler yaparak bu genç kitleyi kendine doğru çekerken bir diğer taraftan da bir Avrupa’lı piyano üçlüsü hissiyatı ve kaliteli besteleri ile cazseverleri tatmin etmeyi başarıyor. Anlayacağınız caz polisine buradan ekmek çıkmıyor. Hatta zaman zaman Esbjorn Svennson Trio’yu anımsatan bir kuzey cazı melankolisini de yakalıyoruz melodilerinde. Sonuç olarak, GoGo Penguin’in dans müzik dokusu ve riffleri ile flört eden yetenekli ve yaratıcı bir caz piyano üçlüsü olduğunu söyleyebiliriz. Burada Chris’in sözlerine kulak vermek lazım: “Biz yalnızca piyano, bas ve davul’un çıkardığı sesi de seviyoruz. Fakat bunu yapabildiğimiz kadar ileriye götürebilirsek, insanlar karşılarında yine piyano, bas ve davul üçlüsü görecekler ama bu kez çılgın sesler çınlayacak mekanda.”


Dumanı üstünde son single’ları “All Res”te yer alan remix’lerle ise elektroniklere olan ilgilerini bir kez daha açık ediyorlar. Fakat tabiki burada bizim en çok dikkatimizi cezbeden grubun asıl tarzını örneklendiren akustik “All Res” parçası oluyor. Bu single 5 Şubat 2016’da Blue Note etiketiyle çıkartacakları “Man Made Object” albümünün habercisi. Bu vesileyle grubun Blue Note ile çoklu albüm anlaşması yapmış olduğu haberini de verelim. Mercury Ödülü’nün kısa aday listesine girmeyi başaran ve Manchester’dan Montreal’e, Paris’ten Londra’ya önemli sahnelerde çalan grubun önünün açık olduğu bu son anlaşmadan da belli.


“Man Made Object”, insan yapımı obje anlamını taşıyor. Bu albüm adını piyanist Illingworth şöyle açıklıyor: “Bu başlık benim robotçuluk bilimi ve insan üretkenliği ve kabiliyetlerini arttıran bilimlere olan merakımdan ortaya çıktı. Akustik enstrümanlarla elektronik müzik hissiyatı yaratan bir grubuz. Bu da aslında insan yapımı bir aletin insanlaşması gibi bir şey. Hem üçümüze de farklı şeyler çağrıştırması adına da iyi bir seçim olduğunu düşündük. Umarım dinleyiciler de kendilerinden bir şeyler yakalarlar”.


Akustik enstrümanlarla müzik yapsalar da onların müziğinde bir anda bir bilgisayar oyunu sesi, bozuk plak sesi, gıcırdayan bir bas sesi ya da gümbürtü duyarsanız şaşırmayın. Buna “acoustic electronica” demeyi tercih ediyorlar. Bunu grubun davulcusu Turner şöyle açıklıyor: “Bir çok bestemi Logic ve Ableton gibi programlar üzerinde elektronik olarak ortaya çıkarttım. Daha sonra bunları gruba çaldım ve ardından enstrümanlarımızla bu besteleri akustik olarak yorumladık.”


Elektronik, caz ve klasik müziği harmanladıkları benzersiz tarzlarını ve Şubat ayında piyasada olacak  “Man Made Object” albümünden parçalarını GoGo Penguin, 30 Mart Çarşamba akşamı Babylon Bomonti sahnesinde Türkiye’deki hayranlarıyla paylaşacak. Keyifli bir konser olması dileğiyle... Müzikle kalın! 

Teşekkürler

  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn

©2020 by Can Karakuş

bottom of page