bilinmez
kerpiç duvarlara yazıyorum adını
en soluk harflerimle
ki sadece bilenler okusun aşkı
ve diriltilsin her vapur bağırışında
ya da kimsesiz mızrapında ozanın
ÅŸiir midir kim bilir
bilinmez...
aÅŸkı içmeye toplanmışız
kan veriyor derken bir tanesi
yelkovanın ucundan damlıyor
gece uzun soÄŸuk
üÅŸüyor ellerim yokluÄŸuna
hüzün basıyor apansız
gece midir kim bilir
bilinmez...
aşkı bağırıyor martılar
seni getiriyor coÄŸrafyama bu poyraz
geliÅŸigüzel hayaller kafamda
sensiz sabahlara uyuyorum
koyuyorum kafamı sandalın ucuna
sallanıyorum nedenim yok
deniz midir kim bilir
bilinmez...
05.11.2005
Galata
seninle Galata'da bir akÅŸamı bölüÅŸmek
suya karşı
martı seslerini bölüÅŸmek köpek havlamalarını
sabaha doğru uzayan boynunu dudaklarını
eski Ä°stanbul'u bölüÅŸmek
soyunmak tüm bildiklerimizden
bilmediklerimize doÄŸru
unuturcasına her şeyi
korkuları atıp koltuÄŸun üzerine
bir ateÅŸi bölüÅŸmek uzun uzun
hiç sönmeyecek gibi
18 .02.2020
aÅŸkhane
martılar bağırıyor (c)ismini akşam yalnızlıklarına
köprünün altındayım
yanımda sarhoş bir sensizlik
beriki rıhtımda hayaline demirlemiş gemilerim
dumanı hep aynı gri
loÅŸ heyulalarla bir ÅŸehir yapayalnız yükseliyor karşımda
acıtıyor yokluğun apansız
hepten bir haykırış sivri dilli alemlerinden
yer gök arası bir yerde
karlı bir sevdayı tüketiyor gözlerin usul usul
kaşların kirpiklerin hep ayrı telden
hepsi bir baÅŸka güzel
hepsi biraz ayrılık
ve akşamın adını yalnızlık koyuyorum yine
ki yalnızlık hiç silinmiyor tarihimden
kelimeler gemici halatları gibi düÄŸümlenirken boÄŸazımda
bir elim cebimde öteki soÄŸuktan al
kazıyorum harf harf adını yüreÄŸimin burçlarına
ki onlar korurdu sevdaları bir zamanlar
şimdi dokunsan yıkılacaklar
05.11.2004
Ri
sanki dudakların vardı biraz da
dudakların öpmeye
bize sisleniyor karanlık
dudakların arasında
sen öpüyorsun geceyi
yalnızlığımı öpüyorsun
dudakların vardı biraz
sanki ellerin biraz da
onlar da nemli geceye
sonra kuruyorlar
biz ıslanıyoruz
üstümüze yaÄŸan intiharla
sokak lambası titriyor
ellerin titriyor
ellerin vardı biraz
sanki saçların biraz da
perdeliyor geri kalanı
saçlarında sallanan rengarenk gemi
grileÅŸiyor
sen ona binip gidiyorsun
sen gidince ben hep biraz sensizim
sanki sen hep biraz yalnızlıktın aslında
17.01.2011
ellerinle
duvardaki aksi mi
tren kokan bir geceyi bitiren ellerin(in)
cımbız gibi çekiyor seviÅŸlerimi acılarımdan
bir sevmeye yatıyorum
bir daha kalkmamaya
uzun yoldan gelmiÅŸim
ıssız yalnızlıktan
masaj yapar elleri
böylesi görülmemiÅŸtir
deler geçer geceyi
elleri sabaha uzanır
eller günahkar sonra
bir kapı açılır
bir kuÅŸ belli belirsiz
uzak bir gemi feryadı
sanki bir iç çekiÅŸ
bir sabahı daha kucaklıyoruz
ellerinle
30.01.2007
lodos
kim bilir gene kime aşıktım
yalnız bana görünen o deniz üstü kırmızısı
kim bilir neler vardı cebimde
eski(ci)lerden aldığım
tekneler ağlarını topladı
sessizlik bölündü, yalnızlık çarpıldı
iÅŸte yara göründü!
kafam hep lodos ...
01.01.2021
satılık
içine düÅŸmüÅŸüm bir bilinmezliÄŸin
her yanım yara bere
kurtarmıyor sevgi ve sözler
hayat kendini söndürüyor çay bardaklarında
ben cıgaramı ve ardından tüm aÅŸkları
sen ayrısın her zaman
biraz da ayrılık son zamanlarda
kendimi asıyorum en tav-anından düÅŸlerimin
kalınca bir sicim bırakıyorum ardımda
ki şahididir son (k)anlarımın
rutubet kokan duvarımda tırnak izleri
pençesinde piÅŸmanlıkların
kendimi tüketiyorum yarınlara
bozuk bir pikap çalıyor zamanımı
satıyor dünlerime
03.05.2004
umut
urgan yastıklara vuruyor başını keder
muÄŸlak bir gece önümde puslu isli sessiz
uğramışız yine o boş eve bir gece yarısı
talaÅŸ kokusu yakıyor genzi, göÄŸsümü korku
seviyorsun korkumu, kadın ellerinle
üstünde palto, bu palto ki umut etmeye
seviÅŸiyoruz altımızdan yeri çekiyorlar seviÅŸiyoruz
biz her gece o boÅŸ evde seviÅŸiyoruz
​
18.09.2018
çığlık
taksimden tünele uzanan sevdalar tüketiyorum
ve bastıramıyor sevişme ko(r)kuları
çürümüÅŸ kalbiminkini
ÅŸehir uykuya dalarken
uyanıyorum yeni yalnızlıklara
ve sürüyorum yüzümü
bir intihar çığlığına
19.02.2004
rüya
kararıyor yine gövdelerin
her yanından bir sarmaşık
sımsıkı sarılıyoruz hayata
özlemeye belki
ben seni sevmiÅŸ miydim
bir martı mı konmuştu kız kulesine
Edirnekapı’dan Balat’a bakmıştık
seviÅŸmiÅŸ miydik o gece
Eyüp saçların senin
neresinden tutsam Haliç
Hezarfen gibi atlasam ÅŸimdi
dokunabilir miydim
gitme gidersen bu ÅŸehre
düÅŸman olur hecelerim
Tünel’de miydik o gece
sen beni sevmiÅŸ miydin
24.01.2008
sen
bir çıkmaza daha girerken yakıyorum
mutluluğa sarılı son cıgaramı
rimel kokan bir sonbahar
usulca vuruyor camlarına
ve sen kimsesiz bir düÅŸ gibi
gelip izinsiz konaklıyorsun yaban uykularda
kuytularda çelimsiz pineklemeler
ya da dahili sorunlar yaÅŸatan
bir sokak arkası genelevinde
tarifsiz bir acıyı bölüÅŸüyoruz yarınlara
aÅŸüfte karanlıklar korkutmuyor artık
geriye kalan bir yalnızlık var
uyku kendini tutmaya çalışırken
nice hüzünler takılıyor oltaya
kapanıyor perdeler geceye
ve yeni bir sabahı bekliyor sevişmeler
ten kokan sen kokan bir yatak kalıyor geriye
mateminde yalnızlığın kabuslar koklarken
​
11.09.2005
sensizlik ikindisi
son duraÄŸa kadar gitmek varken
yarı yolda iniveriyorsun
hayatımdan
sevmeye emanet bırakılmış
ve anahtarı en yakın mazgala düÅŸürülmüÅŸ
kalbim tekliyor
sensizlik ikindisi
terasında kurutulmuş naneler ıslanıyor hesapsız
denizlerim taşıyor
bir dere olmak ÅŸimdi
karışmak enginliğine
hatırladın mı çayına limon attığın o ikindileri
her ÅŸey bir ölmeye dönüÅŸüyor
deÄŸiÅŸince denizin rengi
bir elim titriyor ıslaklığından
eh be kadın sen ki korkardın karanlıktan
yalnızlığı seçtin bir gece vakti