KURT ELLING ile
Müziği ve Son Albümü Üzerine
Eşsiz bariton sesi ve Grammy’ye aday gösterilen albümleriyle, saygın yayınlarda günümüzün en özgün ve yaratıcı erkek vokali olarak gösterilen Kurt Elling, Türkiye’nin seçkin Big Band topluluğu İstanbul Superband ile 14 Mart akşamı İş Sanat Kültür Merkezi’nde sahne aldı.
Konser öncesinde, dergimiz yazarlarından Can Ergelmiş ile hazırlamış olduğumuz soruları Kurt Elling ile paylaşma imkanı yakaladık.
“1619 Broadway – The Brill Building Project” adlı son albümünüzün hikayesini bizimle paylaşır mısınız?
Chicago’ya olan aşkımı anlatan onlarca projeden sonra New York’a olan aşkımdan bahseden bir şeyler yapmak istedim. Bu iki şehir kariyerimi tanımlıyor. Sanatımı Chicago’da geliştirdim ve ilk albümlerimden birçoğunu orada kaydettim. Fakat 2008’den bu yana ailemle birlikte Manhattan’da yaşıyoruz. “1619 Broadway – The Brill Building Project” albümü de bu deneyime bir yanıt esasında.
Manhattan’ın kalbinde, birçok klostrofobik ofis ve stüdyodan oluşan efsanevi Brill Building, pop müzik endüstrisi ile alakalı yüz altmışın üzerinde kiracıya ev sahipliği yaptı. Bunların içinde önemli çoğunluk bestekar ve söz yazarlarıydı. 1930’ların ortalarından 70’lerin başına kadar, “Brill Building Sound”unun mimarları, Amerika’nın üç jenerasyonunun dinleyerek ve söyleyerek büyüdüğü popüler parçaların çoğunu burada üretti.
“Brill Building Sound” terimi, türünün olgunlaşma döneminin sinyallerini veren bir dizi Rock’n Roll başyapıtını tarif ediyor. Anında tanınabilen bu parçalar, Lieber - Stoller ("Stand By Me"), Goffen - King ("Will You Still Love Me Tomorrow?"), Mann - Weil ("You've Lost That Lovin' Feeling"), ve Bacharach - David ("Walk On By") gibi şarkı yazarı ekiplerin elinden çıkma. Kağıt gibi ince duvarlar ardında birbirlerinden duyan, öğrenen ekipler burada ardı ardına birçok hit parçayı işlediler. Brill Building, içinde etkileşim, işbirliği ve rekabeti barındıran üretken bir sera halini aldı.
Bazı caz severler bu albümdeki şarkı seçimlerinden hoşnut olmayabilir, fakat hatırlayacaklar ki 20. yüzyıl boyunca, Louis Armstrong’dan Sonny Rollins’e ve Herbie Hancock’a birçok müzisyen, bir dönemin pop şarkılarını başarılı bir şekilde diğer bir jenerasyonun jazz standartlarına dönüştürdüler. Kariyerim boyunca, diğerleri yanında, The Zombies ve King Crimson şarkılarına albümlerimde yer vererek, caz repertuvarını genişletmeye çalıştım.
“1619 Broadway – The Brill Building Project” albümündeki bazı parçalar, bestecileri Brill’i terkettikten sonra yazılmış. Örneğin, “Brill Sound”unun mimarlarından Carole King, aslında hiçbir zaman bu binada bir ofise sahip olmadı. Brill Building hem fiziksel bir gerçeklik, hem de zihinsel bir kavram, dolayısıyla yelpazeyi geniş tutma konusunda kendimi rahat hissettim.
Bu albümü aynı zamanda, prodüktörler tarafından defalarca geri çevrilmelerine karşın ısrarla müziklerini yayınlama çabasındaki müzisyenlere ithaf ediyorsunuz. Peki Brill’in sihirli kapısından girmeye çalışan genç müzisyenlere tavsiyeniz ne olurdu?
Çok çalışmaları. Hayallerinize yalnızca siz “Hayır” diyebilirsiniz.
Chicago’da kendinizi spotlardan uzakta hissettiğiniz oldu mu hiç? New York’a taşınmanızla birlikte şu an nasıl hissediyorsunuz? New York’ta yaşamanın, Chicago’ya kıyasla, artıları ve eksileri nelerdir sizce?
Artıları: İletişime geçebileceğiniz çok daha fazla, inanılmaz müzisyen var. New York bir medya merkezi ve her alanda yaratıcılık ile dolu müthiş bir şehir.
Eksileri: Chicago’daki ailemizi özlüyoruz. New York pahalı. Heyecan verici ama pahalı.
Babanız koro şefliği ve müzik öğretmenliği yapıyordu, dolayısıyla küçük yaşlardan itibaren müziğin içinde yer aldınız. Babanızın kariyerinizdeki önemi nedir? Ayrıca kilise korosu tecrübeniz, vokal disiplini ve teknik beceriler anlamında size nasıl etki etti?
Babam bir kilise müzisyeniydi ve hepimize çalmamız için enstrümanlar verilmişti. Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Zamanında kilise müziklerine partisyonlar ve armoniler uydurduğumu söylerler. Müzik benim için hep bir eğlenceydi. Müzik yaptım çünkü doğaldı ve beni mutlu ediyordu.
Üniversite’ye kadar çoğunlukla koral çalışmalar yaptım. Müzik okuluna gitmedim ve pek özel vokal dersi de almadım. Çoğunlukla, koral çalışmalardan, kayıtlardan ve zaman zaman diğer müzisyenlerle yapılan soru&cevap seksiyonlarından öğrendim. Mark Murphy ve Jon Hendricks bu anlamda önemli isimler. Bir çok bilgiyi, dinleyerek, izleyerek ve kendi kendime çalışarak edindim.
Daha fazla müzik okulu bilgim olsun isterdim. Hayatımı o noktaya erişmeye çalışmakla geçireceğim. Ama bir yandan da eğer iyi bir yüksek bilimler okuluna gitmeyip, Chicago Üniversitesi’nde teoloji okumayıp, müzik okuluna gitmiş olsaydım, bu felsefi ve edebi farkındalığı müziğimde harmanlayamazdım belki diye düşünüyorum. Çoğu zaman öğrenciler bana bu fikirlerin nereden geldiğini soruyorlar. Cevap, çeşitlilik içeren ve ilginç entellektüel kariyerim. Çok okurum ve konuşmaların içinde yer almaya çalışırım. İnsan, herşeye meraklı olmalı.
“Vocalese”de, Rumi’den de semboller kullanıyorsunuz. Kültürümüze nasıl ulaştınız? Sufi geleneği ve felsefesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Şair Coleman Barks ve Robert Bly’ın çevirileri sayesinde Rumi son yıllarda Amerika’da oldukça popüler. Rumi’nin eserleri, kendisiyle iletişime geçen herkesi kutsuyor diye düşünüyorum. Sözlerine büyük değer veriyorum.
Türk caz sahnesi ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
Zengin Türk caz sahnesini istediğim derinlikte incelemeye vaktim olmadı hiç. Fakat kesinlikle kendini bu geleneği sürdürmeye ve geliştirmeye adamış birçok virtüöz müzisyene sahipsiniz.
Istanbul Superband hakkında neler düşünüyorsunuz? Bu işbirliği fırsatı nasıl şekillendi?
Bu fırsat hakkında çok heyecanlıyım. Ama tabiki sonucunu, sahnede çalmadan bilemeyiz. Superband tarafından, beraber çalmak için davet edildim ve mutlulukla kabul ettim.
Bugünlerde neler dinliyorsunuz?
Renee Fleming, Ellington, VSOP, podcast’ler.
Şu an ne üzerinde çalışıyorsunuz? Önümüzdeki aylarda sizden neler duymayı beklemeliyiz? Yeni albüm planları var mı?
2014’te yeni bir kayıt olacak, hatta belki iki. Birini kendi grubumla, diğerini de WDR Orkestra ve Köln Big Band ile kaydetmeyi umuyorum.


